21 Ekim 2016 Cuma

4 saat yalnız oturmanın naifliği

Sadece müziklerini sevdiğim için gittiğim bir mekanda, "Alır mısınız bir tane daha?" diyerek yaklaştı boş şişeye, uzanırken uzun örgülü saçlarını masaya değdirmemeye bilhassa dikkat ederek. "Hayır, teşekkürler." diyerek gülümsedim. Sanki ne buraya aitti, ne de değildi. Mekanı ve müziklerini sevmese, çalışmazdı burada zaten bence. Belki de katlanıyordu sadece, içinde bulunduğu durumdan çok da memnuniyetsiz gözükmemekle beraber. Bihaber haldeyken o tüm bu düşüncelerimden; işi gereği sorduğu soruya tam tersi cevap vermek üzere, başka bir masanın boşlarını alıp bara dönmek üzereyken seslendim yeniden:
"Pardon, alabilir miyim bir tane daha?"
Tepkisizce, başını -olur- anlamında eğerek içeri süzüldü. Belki de benim kadar umursamıyordu çoğu şeyi ve neyi neden yaptığını. Belki de çok umursadığı için boş bakıyordu öyle. Gelip geçici bir işte çalıştığını düşünerek, üzerinde durmamaya çalıştım ben de. -ki sadece onu izleyerek, kendimce edindiğim fikirlerle kurguladığım bir analizdi bu muhakkak, yine hayalgücümün tesiri altında kalmıştım belli ki.- 
Biramı getirdiğinde, neden yeni bira sipariş ettiğimi bilemedim. Titreyerek içtim ilk yudumu. Şarkıların tesirinden midir, yoksa bir sebepten dolayı, tanımadığım yabancı(m) insanlara odağımı yönlendirerek hayal ürünü varsayımlar üretip de hikayeler uydurmanın iyi(?) gelmesinden midir bilemiyorum ama; biraz öncesinde sıcaktan bunalarak çıkardığım ceketimi, yeniden geçirdim üstüme titrememi bastırabilirim ümidiyle. Yüzüm yanıyordu ama bir yandan da üşüyordum. Kalabalık artmıştı etrafımda sanki. Kulaklarımdaki uğultuyu bastırmak için, bakışlarımın takılı kaldığı o örgülerin düğümünü çözmeye çalışıyordum işte yeniden sadece. 
Başka yapabileceğim bir şey yokmuş gibi.

Z Raporu

Onceki durumuna gore odemelerini hesapladiginda ortalama olarak aylik 600 lira kardasin. (Kar mi zarar mi odenenlere bakinca orasi hic belli degil ya neyse) yine rahatlayamadin. Yine can sikici. İcsel konusmalar yapma yaz. Yaz ki rahatlamaya calis, okudukca kurdugun bu duz mantigi; darlandigin anlarda sana olabilecek tek ilac bu cunku. (Bu konuda belki) Senin halini en iyi sen anladigin icin. 

600 lira kardayim eski mevcuta gore evet. Yine de ek is olmadan her seyi odeyemiyorum. Ki ek isin devam edip etmeyecegi mevzusu en sikici durum su an. (Ve simdilik (ne kadar sure?) bunu dusunmemek en iyisi.) Ki bir de araya yildiz tilbe nagmeleri giriyor simdi burada. //Bu sarki da gecer elbet...// Maddi anlamda dibe girmek degil ki yek mevzu zaten. Yine de bi suru insanin panik yaptigi, odasinin duvarlarinin icindeki gorunmeyen tuglalara kafasini sokusturup saklanmak isteyecegi bir (bu) durumda bile, sen yine sensin. -kes kelimelere siginarak rahatlamaya calismayi, tugla benzetmene sicayim.- Bunu kaybetmedin en azindan, oldugun sen , oldugu gibi yasiyor daha az pervasiz bir halde. Keske kaybetsem, diyorsun bazen. Ama kaybedersen asil, su an bi yerde oturup son paranin demleriyle ruh halinin dogrultusuyla davranamazsan, o zaman iste, sen artik hic katlanamazsin bu duruma. (Bu da kendini en rahatlatabilecegin cumle ve gercek. ! ) Ne kadar darlansan da cikmani saglayan tek yol bu. Bir sekilde ruhuna iyi -iyi demek yanlis olur belki- gel(e)bilen, ruhunun darbogazini biraz gevsetecek seyler yapmaz yapamazsan eger, o zaman gercek dugum kenetlenir, gercekten. 

Hesap yapiyordum nerelere geldim...

Cunku her seyin bir cikisi var biliyorum. 

En son cikis, cikissizlik halini kabul etmek. 

Daha degil.....


/turkce karakterlerim bile bitti./

Yer: arabecks'in dibi. 

Calan sarki: Ahmet Kaya (hangisi oldugu ne fark ederdi ki zaten..)